tepeden tırnağa (inceden inceye) muayene, yoklama, kontrol.
İsim
tam sağlık muayenesi.
He went to the doctor for a checkup. His doctor gave him a checkup and found nothing wrong.
İsim
(bir kimseyi/şeyi) sıkı kontrol altında tutmak, soruşturmak, araştırmak, murakabe/kontrol etmek, (bir
kimse/şey hakkında) geniş tahkikat yapmak.
He felt the police were checking on him so he left the country.
bir telefon hattını kontrol etmek
Fiil
bir hususu kontrol etmek
Fiil
bilginin doğru mu yanlış mı olduğunu kontrol etmek
Fiil
birinin işini yapıp yapmadığını kontrol etmek
Fiil
birinin birşeyi yapıp yapmadığını kontrol etmek
Fiil
birini kontrol etmek
Fiil
birşeyin doğru olup olmadığını öğrenmek
Fiil
birşeyin doğru olup olmadığını kontrol etmek
Fiil
birşeyin doğru olup olmadığını araştırmak
Fiil